Kendinizi Anadolunun ücra bir köy yolunda düşünün. Bir arazi aracı ile hiç bilmediğiniz yollardan ilerlediğinizi, bir Nuri Bilge Ceylan filmi seti gibi duran köy kahvesinde biraz soluklanıp, bir acı kahve yudumladığınızı… Gerçekten harika bir his olabilir. Peki, yukarıdaki olayın başınıza bir toplantıya yetişmek isterken ya da markete alışveriş yapmaya giderken geldiğinizi düşünün. O zaman muhtemelen sizi strese sokacaktır. Kaybolma duygusu sizin için heyecan verici, dinlendirici ya da huzur verici olabilir. Ama sadece gerçekten kaybolmak istediğinizde. Günlük hayatın karmaşası ve sorumluluklarımız arasında kaybolmak bizim için bir anksiyete kaynağı bile olabilir.

Konu ister gerçek dünya, isterse sanal dünya olsun; günlük yaşantımızda, sorumluluklarımızı yerine getirmek ve hedeflerimize ulaşmak için hepimiz kaybolmadan yolumuzu bulmak isteriz. Bir makine kullanmanız gerektiğinde, bir internet sitesi sitesi, bir mobil uygulama ya da herhangi başka bir araç, nasıl yapılacağını bilmek isteriz. 

Atık kullanıcı kullanıcı deneyimi ve tasarım konusunun konuşulduğunu, ciddiye alındığı bir dünyada yaşıyoruz. Tasarımcılar her çeşit aracın kullanımını belirli ilkeler çerçevesinde düzenleyerek kullanıcıların işlerini kolaylaştırmaya çalışıyorlar. Yine bazen web siteleri içerisinde kaybolduğumuzu hissederek hayal kırıklığına uğramak mümkün. Kullanıcı deneyimi ve arayüz tasarımı ilkeleri ise kullanıcıları bu kaybolmuşluk duygusundan korumak ve hedefleri onlar için mümkün olduğunca basitleştirmek için var.

Aşağıda mobil uygulamalar ve web sitesi tasarımları için, ziyaretçileri kaybolmuşluk hissinden uzak tutmanıza yarayacak 5 tasarım ilkesi var. Bu ilkeler web siteleri ve mobil uygulamalar üzerinden örneklendirilecek olsa da bir insan ve makinenin birbirine dokunduğu her alanda geçerli ilkelerdir. Arayüzden kastımız bir arama alanı, bir menü butonu, iletişim kutusu, bir iletişim kutusu, bir seçim işaretçisi, bir araç paleti, bir sürükle ve bırak özelliği, bir web formu, basit bir düğme ve çok daha fazlası olabilir. 

Arayüz aynı zamanda bilgisayarınızdaki güç düğmesi ya da telefonunuzdaki ses düğmesidir. Arayüzler, biz insanların makinelerimizle etkileşime geçtiğimiz her alan bir arayüzdür. Bizim uzmanlık alanımız olarak web tasarımı konusundaki arayüzler ise ayrıca önemlidir. Çünkü internet sitenizde ne kadar kaliteli içerikler bulunursa bulunsun, insanlar açısında o içerikleri bulunabilir ve tüketilebilir kılan şey arayüz tasarımıdır. Kötü bir arayüz ve kullanıcı deneyimi ile dünya kıymetli içeriklerinizden habersiz kalabilir. 

İlkeler ilk bakışta gayet net ve anlaşılır olabilir ama internet dünyasına baktığınızda bu kadar net ve açık tasarım ilkelerine bile uyulmadığını görebilirsiniz. Bu sebeple açık olanın altını tekrar çizmek zorunda kalabiliriz. Bu kadar açıklamadan sonra ilkelere geçmenin vakti geldi;

1. Kullanıcılarınızı Anlayın ve Hedeflerini Kolaylaştırın

Bir otomobilin panelini ve bir internet sitesinin arayüzünü tasarlamak temelde aynı ilkelere dayanır. Her ikisinde de amaç mevcut teknik bileşen ve imkanların maksimum seviyede en konforlu şekilde kullanılmasını sağlamaktır. İkisinde de sorun aynı noktadan kaynaklanır. Kullanıcılar mevcut teknik imkanları sağlayan donanım ve yazılım ile direk ilişki kurmadan, sizin tasarımınız üzerinden deneyim kazanıyor. Kimse otomobil kullanırken elini şanzımana sokup vites değiştirmediği gibi internet sitelerinde de veri tabanına kendisi birşeyler kayıt etmiyor. 

Sizin üzerinize düşen kullanıcının amaçlarını anlayarak, bunları en konforlu ve verimli şekilde ulaşılabilir kılmaktır. Bunun için olmazsa olmaz olan kullanıcıyı tanımaktır.

Kullanıcı odaklı bir arayüz tasarımı oluştururken sorulması kaçınılmaz olan, önemli sorular şunlardır:

  • Kullanıcılar kimlerdir?
  • Kullanıcının ihtiyaç duyacağı ana işlevler nelerdir?
  • Kullanıcı neden bu özel yazılım / donanım parçasını kullanıyor ve hedefleri neler?
  • Yazılım / donanıma farklı deneyim seviyelerine sahip kullanıcılar erişebilir mi?
  • Kullanıcının yazılım / donanım ile etkileşim kurmasının en verimli yolu nedir?

2. Arayüzünüzü Öğrenilmesi Kolay ve Kullanımı Keyifli Hale Getirin

Bir İphone sahibi için donanım ve mühendislik bilgisi ne kadar önemlidir? Muhtemelen kendisi sadece kolay ve eğlenceli kullanım konusunda hassasiyet gösteriyordur. Sadece iki parmak kullanmak sureti ile bir cep telefonunda yapılabilecek şeylerin genişletilmesi büyük bir marka yarattı. İnsanlar kolay, anlaşılır ve kullanımı eğlenceli araçları tercih ediyorlar. Angry Birds efsanesini düşünün; bir parmağın ile kızgın kuşu çek ve fırlat. Bu kadar.

Bir internet sitesi ya da uygulama için kolay ve eğlenceli bir arayüz oluşturmak söz konusu olduğunda sizin için kilit kavram sezgisellik olmalı. Sezgisellik kavramını ise şöyle açabilirim; nasıl yapıldığını anlamak için düşünmeniz gerekmeyen, yapmak için yeni bir bilgiye ihtiyacınızın olmadığı, zaten öteden beri yapa geldiğiniz davranışlara dayanan eylemler. Resmi büyütmek mi istiyorsunuz? İki parmağınız ile büyütün işte. Sapandaki sinirli kuşu fırlatmak istediğinizde, karmaşık işlere ihtiyacınız olmadan, çocukluğunuzdan beri yaptığınız gibi, çekip fırlatın.

3. Tutarlı Olun ve Her Zaman Tutarlı Kalın

Kullanıcı deneyimi merkezli bir arayüz tasarımın temel amacı, kullanıcıdan mümkün olduğunca az dikkat talep eden, sezgisel davranışlara dayanan, konforlu bir deneyim kurgulamaktır. Böyle bir deneyimi inşa edebilmek için tutarlı olmanız şarttır. Bu tutarlılık renkler ve font seçimi kadar basite indirgenemez. Kullanıcı aynı davranışı sergilediğinde siz de aynı tepkiyi vermelisiniz. Yapı tepkilerini değiştirerek kullanıcıyı şaşırtmamalı. 

Hala bulunduğunuz sayfaya bağlı olarak temel bileşenleri değişen internet siteleri bulmak mümkün. Bir arama barının yeri, menü bileşenleri ya da butonlar gibi temel bileşenler, sayfalardan bağımsız olarak aynı yerde ve şekilde bulunmalı. Bunları değiştirmek kullandığınız otomobilin viteslerinin yerini yola göre değiştirmek gibidir. Otomobil kullanmayı öğrendiğinizde vitese bakmak zorunda kalmadan değiştirebilir, gaz ve frenin yerini bakmadan bilirsiniz. Her seferinde hepsini kontrol etmeniz gerektiği bir tasarımı düşünün. 

4. Tasarımınızın Kullanıcılarınız İle Konuşmasını Sağlayın 

Buradaki konuşmaktan kastım karşılıklı bir sohbet değil. Kullanıcı internet sitenizle ya da mobil uygulamanız ile etkileşime geçtiğinde onu yalnız bırakmayın. Kullanıcızı neler olduğundan haberdar edin. 
Bir internet sitesi üzerinden bir iletişim formu doldurduğunuzu düşünün. Gönder butonuna bastığınızda formun boş olarak yenilenmesi sizi şüpheye düşürecektir. “Acaba bir hata mı oldu?”, “Yeniden doldurmam mı gerekir?”
Bir form aldığınızda, kullanıcınız bir resim yüklediğinde, bir yorum yazdığında onu durumdan haberdar edin. 
“Formunuz bize iletildi. En kısa zamanda dönüş sağlanacaktır”, “Bilgileriniz tarafımıza iletildi” ya da “Bugün kız arkadaşımın doğum günü, ancak yarın dönerim”... Ne dediğinizin önemi yok. Sadece kullanıcızı cansız bir arayüz ile başbaşa bırakmayın yeter. 

5. Sorunsuz Bir Deneyim Planlayın ve Sorunsuz Olun

Test yapmak hiç bir işin en keyifli tarafı değildir. Ama test her tasarım için olmazsa olmaz! Dünya hiç olmadığı kadar rekabetçi bir yer. Hiç kimse kendi pazarında tek değil. Her marka ve işletme için hata kollayan rakipler var. İnternet sitenizdeki bir işleyiş hatasını size bildirip, satın almak için düzeltmenizi bekleyecek müşteriler hayal ediyorsanız yanılıyorsunuz. Öyle bir dünya yok. 
İnternet sitenizdeki hatalar yazılımdan kaynaklanmak zorunda değil. Kötü bir arayüz tasarımı da sizin müşteri deneyiminizi etkileyecek bir faktördür. Bunu test etmenin en iyi yolu ise sisteminizi kullanan gerçek insanları izlemektir. İnsanlar internet sitenizdeki hedefleri bulmakta zorlanıyorlar mı? Değişik tecrübeye sahip internet kullanıcıların hareketleri nasıl?
Rekabetin sert olduğu alanlarda insanlar sizin arayüzünüzde kaybolmak yerine rakibinizi deneyimlemeye gidecektir. Düzenli olarak hedefe ulaşmış ve ulaşmamış ziyaretçilerinizin davranışlarını tahlil etmeli ve iyileştirmeler planlamalısınız. 

Sonuç

Bir internet sitesinin ne kadar güzel olduğu başarısını doğrudan etkilemez. Tasarım konusunda hassasiyet sahibi biri olarak, çok beğendiğim bir internet sitesini inceleyebilir, birilerine tasarımını gösterebilir, hayran kalabilirim. Fakat hemen peşinden gelen şey bu internet sitesinin kullanılabilir ve faydalı olup olmadığıdır. Kullanışsız ve faydasız bir internet sitesine sadece güzel diye katlanmazsınız. Herkesin dediği gibi “İçerik Kraldır” ancak içeriğin bulunması ve erişilmesi gerekir.

Kullanıcı deneyimi merkezli arayüz tasarımıyla ilgili muhteşem olan şey, asla yerinde durmamasıdır. Donanım ve yazılım mühendisliği, ergonomi, psikoloji, sosyoloji, dilbilim, bilgisayar bilimi gibi çok farklı disiplini bir araya getiriyor. Böylece sürekli araştırmanız, denetlemeniz ve yenilemeniz gereken bir alan halini alıyor.