Bilgisayarlar ve akıllı cihazlarla artan ilişkimiz aslında programlar vasıtası ile gelişiyor. Hiç birinin donanımına erişmiş değiliz. Telefonumuzu ya da bilgisayarımızı değil, bu cihaz üzerinde çalışan bir yazılımı kullanıyoruz aslında. Bu yazılım bizimle arayüzü sayesinde iletişim kuruyor. Bu noktada arayüz tasarımı  denen olgunun, yani en arka planda çalışan "1" ve "0" sıfırlardan çıkan, sonra kodlara dönüşen bir erk, bir eylem gücü, bir matematik fonksiyonunu bizim anlayabileceğimiz, yönetebileceğimiz forma sokan bir kontrol panelinin önemi ortaya çıkıyor. Arayüz tasarımı dediğinizde aklınıza ne geliyor? İnternet sitelerinde, bilgisayar programlarında, telefon uygulamalarında ya da oyunlarda kullanılan renkler mi? Peki dil. Kodlar ve karmaşık fonksiyonlar ile aranızda hizmet veren bu tercümanın giydiği elbise kadar size nasıl hitap ettiği de önemli değil mi?

Windows'taki Bilgisayar İkonu Üzerinden Değişim

Windows İşletim Sistemindeki Bilgisayarın Elimizden Gidişi

Windows'un ilk versiyonlarında, "Bilgisayarım" (My Computer) diye bir ikon vardı. Sonra zamanla bu ikon "Bilgisayar" (Computer) oldu. Windows 10'da ise "Bu Bilgisayar" (This PC) adını aldı. İşlevi büyük ölçüde aynı bu butonun. Bilgisayarların gelişmesine paralel olarak bazı fonksiyonları azaldı ya da arttı. "Bu Bilgisayar" butonunda artık disket sürücüsüne ulaşamasanız da çok çaplı bir faklılık yok. Madem öyle neden adı değişip duruyor bu butonun. Windows neden neredeyse her sürümünde bu ikonun altına değişik isimler yazarak bize olan hitap şeklini değişiyor? Başlarda ne kadar sevimli ve sıcak olan "Bilgisayarım" hitabeti şimdi bir hakareti andıran "Bu Bilgisayar" ibaresine döndü? Bu bilgisayar var ya bu bilgisayar, sen bilmezsin, ahh ahh bana sor.

Arayüz Tasarımı Nasıl Konuşur?

Dijital ekranlarda okuduğunuz her kelimede bir arayüz ile konuşuyorsunuz. Bu ister cep telefonunuzda oynadığınız mobil oyunda, ister iş yerinizde kullandığınız muhasebe programının ekranında, isterse de hastanelerde tahlil sonuçlarını yazdırdığınız ekranda. Buradaki dil seçenekleri neyi temsil ediyor. Siz o kırmızı lazer ışıklarına bir barkot tuttuğunuzda ve rapor bulunamadığında ekran size ne diyor?

Birinci Tekil Şahıs İle Konuşan Arayüz Tasarımı

Arayüz tasarımında birinci tekil şahıs kullanılan yazılımlar kullanıcıya sanki onun bir parçasıymış hissi verir. "Bilgisayarım" butonu böyle bir sahiplenmeyi amaçlıyordu başta. Benim dediğiniz şeyi muhtemelen kişiselleştirebilir, ayarlarını değişebilirsiniz. Ayrıca kullanıcının gizliliğini ön plana çıkarmak ve güvenlik hissi sağlamak için de birinci tekil şahıs dilini kullanabilirsiniz. "Bilgisayarım" ikonuna adını veren duygu buydu daha çok. O zamanlar bilgisayarlar kişisel ürünlerdi ve bilgisayarınız vasıtası ile ne bir doya ne de bir resim paylaşımı yapmazdınız. Gizlilik esastı. Hatta her birimizin bir "nick"i vardı. Kendi ismimizi bile hemen paylaşmazdık. Bu nick'ler vasıtası ile tanışırdık. Son olarak "XxX-CrazyGirl-XxX" eğer bu yazıyı okuyorsan bana ulaş.

İkinci Tekil Şahıs İle Konuşan Arayüz Tasarımı

Bu yazılım sizin değildir. Size hizmet veriyordur. Siz ya sen, İngilizce de her ikisini de "You" zamiri ile karşılayabiliyorlar. Biz arada kalıyoruz. Size sen ya da sen diye hitap eden bir arayüz hem size hizmet veren, soru soran, cevap isteyen bir pozisyona kendini konumlandırmış oluyor hem de artık kendisi bir şahsiyet ya da kişi özelliği kazanmış oluyor. Bulunduğu yerden size sesleniyor: "Siparişleriniz", "Ödemeleriniz"... İkinci tekil şahsın dili ile size hitap eden bir arayüz muhtemelen bir yardımcı ya da bir asistan gibi bir şeyleri daha hızlı ve daha az zahmet ile yapmanız üzerine kurgulanmıştır. Artık bir çok yazılım ile karşılıklı diyaloğa girebiliyor ve ondan yardım isteyebiliyorsunuz. Bu tip arayüzlerin tamamı ikinci tekil şahıs üzerinden bir hitabet geliştirmelidir.

Şahsiyetsiz Arayüz Tasarımı

Başlıktaki tabiri mazur görün :D İngilizce de "My" ya da "Your" gibi kelimeleri sildiğinizde kalan kısımdan bahsediyorum. "Bilgisayarım" ikonunun "Bilgisayar" ikonuna dönüşmesi bu. Bir arayüz boyunca aynı dilin kullanımı bazen tüm sorunları çözmeyebilir, siz de sil su "my" ibaresini deyip bu sıkıntıdan kurtulabileceğinizi sanırsınız ama sonuç böyle olmaz. Belki de Windows'un taklaşımı tam olarak buydu. "Bilgisayarım" diye bir yerden girip, değiştirilemez, değiştirilmesi teklif dahi edilemez sys uzantılı dosyalara çıkmanın çelişkisi kullanıcıyı yordu. "Hani Bilgisayarımdı" duygusuna mı kapıldık bilmiyorum. Olan ikona oldu. Kullanıcıya verilen mesaj net: "Kısmen senin bu bilgisayar!".

Bir Ölçü Tutturmak

Bir arayüz tasarımı boyunca test edilen ya da planlanan şey aslında bizzat kullanıcı deneyimidir. Bu iş bilgisayardan çok insan ile alakalı bir konudur. Tasarımcı, insanın arayüz ile ilişkisini simule ederek bir tasarım kurgular. İnsanların bazı noktalarda, bazı işlevleri sahiplenebilmesi ve kişiselleştirebilmesi için birinci tekil şahıs kullanılır, bazı yerlerde insan karşısında bir muhatap arar, buralarda ikinci tekil şahıs kullanılır. Bazen bu ilişki içine üçüncü kişilerin de girmesi gerekebilir. Her noktada ihtiyaca en net şekilde cevap veren ve kullanıcının deneyimini maksimuma çıkartacak tercihler yapılmalıdır.

Arayüz Tasarımının Nerede Ne Diyeceğini Bilmesi

"Adam olsun canımı yesin" kriterine uygun, oturmasını, kalmasını bilen, nerede ne diyeceğinin farkında olan bir arayüz tasarımı yapmalıyız. Nerede hangi hitabeti kullanmalıyız? 

Birinci Tekil Şahıs: Ben, benim gibi birinci şahsa ait ibareleri kullanıcıdan net bir tepki beklediğinizde, bir butona tıklamasını ya da bir "chekbox" tan seçim yapmasını istediğinizde kullanın.

İkinci Tekil Şahıs: Sen, senin gibi ibareleri ise kullanıcıdan bir yanıt isterken ya da kullanıcıya yönlendirmeler sunarken kullanın. Bu aşamada bir kişisel asistan ya da bir yardımcı ne derdi, bunu düşünün.

Üçüncü Çoğul Şahıs: Bazen yazılım ve kullanıcı arasındaki iletişim yeterli olmaz. Bu aşamada işe insanların girmesi gerekebilir. Destek bölümlerinde, insanların hizmet satın aldığı uygulama ya da web arayüzlerinde biz, bizim gibi kelimeler kullanarak, kullanıcıya bu dijital arayüzün arkasında insanlar olduğunu hissettirebilirsiniz. "İhtiyacın olursa biz buradayız" deyip çekilmek gibi bir şeydir bu.

Yüksek Kullanıcı Deneyimi

En iyi yöntem her dili yerinde kullanarak bir insanın uygulama ile temasını simule edebilmek ve mümkün olduğunca basit kalmaktır. Bir kullanıcı ile bir arayüz arasındaki ilişkinin kötü düzey edilmesinin nasıl bir sonuç ortaya çıkarabileceğini bir şiir ile özetlemek istiyorum:

"ger ben ben isem nesin sen ey yar

ger sen sen isen neyim ben-i zar"